Bilgi İçeriğiMirac gecesi sema tabakalarında
Rasûlullah’ın şahit olduğu bir sahne ise, gördüğü birçok meleğin tesbihle meşgul olduğudur. Peygamber Efendimiz, bu meleklerin yaptığı tesbihlerin derin bir manevi anlam taşıdığını ve okuyanlara onların tüm tesbihlerinin bir misli sevabının yazıldığını belirtmiştir. Bu tesbihler, Allah’ın yüceliğini, kudretini ve mükemmelliğini dile getirirken, insanlara da büyük bir sevap kazandırmaktadır.[ARAPÇA]سُبْحَانَ رَبِّيَ الْأَعْلَى سُبْحَانَ ذِي الْمُلْكِ وَالْمَلَكُوتِ، سُبْحَانَ ذِي الْعِزَّةِ وَالْجَبَرُوتِ، سُبْحَانَ الْحَيِّ الَّذِي لاَ يَمُوتُ، سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ رَبِّ الْمَلائِكَةِ وَالرُّوحِ، سُبْحَانَ مَنْ جَمَعَ بَيْنَ الثَّلْجِ وَالنَّارِ، سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ رَبِّ الْمَلا وَرَبِّ كُلّ شَيْءٍ وَخَالِقِ كُلِّ شَيْءٍ، سُبْحَانَ خَالِقِ النُّورِ، سُبْحَانَ مَنْ لَيْسَ لَهُ انْتِهَاءُ، سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ سُبْحَانَ اللَّهِ الْكَرِيمِ، سُبْحَانَ الْعَظِيمِ سُبْحَانَ الْعَزِيزِ الْقَهَّارِ سُبْحَانَ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ الرَّفِيعِ، سُبْحَانَ الْقَائِمِ الدَّائِمِ، سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْأَعْظَم، سُبْحَانَ مَنْ لَا يَعْلَمُ مَا هُوَ إِلَّا هُوَ .[/ARAPÇA][myalert1]Subhâne rabbiyel a'lâ. Subhâne zil mülki vel melekût. Subhâne zil izzeti vel ceberût. Subhânel hayyillezî lâ yemût. Subhânel melikil quddûsi rabbil melâiketi verrûh. Subhâne men cemea beynesselci vennâr. Subhânel melikil quddûsi rabbil melei ve rabbi külli şey in ve hâliqi külli şeyy. Subhâne hâliqinnûr. Subhâne men leyse lehuntihâ. Subhânel melikil quddûsi subhanallâhil kerîm. Subhâne rabbiyel azîm. Subhânel azîzil qahhâr. Subhâne rabbil arşil azîmirrafî'. Subhânel qâimiddâim. Subhânel melikil a'zam. Subhâne men lâ ya'lemu mâ hüve illâ hû.[/myalert1][myalert2]"O en yüce Rabbimi tesbîh (ve tenzîh ederek O'nun bütün noksan sıfatlardan ve şânına yakışmayan herşeyden uzak olduğunu beyan ile zikr) ederim. Mülk ve Melekût'un (maddî ve mânevî bütün âlemlerin) sâhibini tesbîh ederiz. İzzet ve ceberût (şeref ve ululuk) sâhibini tesbîh ederiz. Hiç ölmeyecek diriyi tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederim ki meleklerin ve Rûh'un (Cebrâîl (Aleyhisselâm)in) Rabbidir. Karla ateşin arasını cem eden Zât'ı tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederiz ki en yüce melek cemaatlerinin Rabbidir, her şeyin Rabbidir ve her şeyin yaratıcısıdır. Nûru yaratan Zât'ı tesbîh ederiz. Nihayeti olmayan Zât'ı tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederiz. O kerem sahibi Allâh'ı tesbîh ederiz. O büyük Rabbimi tesbîh ederim. Azîz ve Kahhâr olan Zât'ı tesbîh ederiz. O Büyük ve yüksek Arş'ın Rabbini tesbih ederiz. Sâbit ve dâim olan Zât'ı tesbîh ederiz. O en büyük padişahı tesbîh ederiz. Kendisini Kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği Zât'ı tesbîh ederiz."[/myalert2]
GÖKLERDE BULUNAN MELEKLERİN TESBİHLERİ Kİ BUNLARI SÖYLEYENLERE ONLARIN SEVABININ BİR MİSLİ VARDIR
"
Büstânü'l-fukarâ" isimli eserde zikredildiği üzere
Rasûlüllâh Mi'râc Gecesi sema tabakalarında tesbihle meşgul olan birçok melekler gördüğünü ve onların okuduğu tesbihleri okuyanlara onların tüm tesbihlerinin bir mislinin yazıldığını açıklamıştır ki biz burada sizlere bu tesbihlerin tamamını birleştirerek zikredeceğiz:"O en yüce Rabbimi tesbîh (ve tenzîh ederek O'nun bütün noksan sıfatlardan ve şânına yakışmayan herşeyden uzak olduğunu beyan ile zikr) ederim. Mülk ve Melekût'un (maddî ve mânevî bütün âlemlerin) sâhibini tesbîh ederiz. İzzet ve ceberût (şeref ve ululuk) sâhibini tesbîh ederiz. Hiç ölmeyecek diriyi tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederim ki meleklerin ve Rûh'un (Cebrâîl (Aleyhisselâm)in) Rabbidir. Karla ateşin arasını cem eden Zât'ı tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederiz ki en yüce melek cemaatlerinin Rabbidir, her şeyin Rabbidir ve her şeyin yaratıcısıdır. Nûru yaratan Zât'ı tesbîh ederiz. Nihayeti olmayan Zât'ı tesbîh ederiz. O mukaddes pâdişâhı tesbîh ederiz. O kerem sahibi Allâh'ı tesbîh ederiz. O büyük Rabbimi tesbîh ederim. Azîz ve Kahhâr olan Zât'ı tesbîh ederiz. O Büyük ve yüksek Arş'ın Rabbini tesbih ederiz. Sâbit ve dâim olan Zât'ı tesbîh ederiz. O en büyük padişahı tesbîh ederiz. Kendisini Kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği Zât'ı tesbîh ederiz."(Sâlih ibni Abdillâh el-Imâd, Büstânü'l-fukarâ ve nüzhetü'l-kurrâ, 1/249, 250, 253, 254, 257, 260, 262, 271)[SHORT]Göklerde Bulunan Meleklerin Tesbihleri: Cübbeli Ahmet Hoca’nın da Anlattığı Bir Misli Sevapİnsanlık tarihinde pek çok olağanüstü olay yaşanmıştır. Bu olaylardan biri de Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) Miracı’dır. Miracı, Allah’ın izniyle Peygamber Efendimiz’in geceleyin Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan da semalara yükselmesidir. Mirac gecesi sema tabakalarında Rasûlullah, gördüğü birçok meleklerin tesbihle meşgul olduğunu ifade etmiştir. Bu tesbihlerin, okuyanlara meleklerin tüm tesbihlerinin bir misli sevabının yazıldığını belirtmiştir.Büstânü’l-fukarâ isimli eserde zikredilen Meleklerin Tesbihleri, o gecede Peygamber Efendimiz’in gördüğü meleklerin yaptığı tesbihleri içermektedir. Bu özel tesbihler, Rabbimizin yüceliğini ve mükemmelliğini dile getirirken, insanlara da büyük bir sevap kazandırmaktadır. Tesbihler aracılığıyla Allah’ın sonsuz kudretini, mülkünü, ululuğunu ve hayat verici sıfatlarını hatırlamak, insanı derin bir maneviyatla kuşatmaktadır.Cübbeli Ahmet Hoca da “Büstânü’l-fukarâ” eserinde, Rasûlullah’ın Mirac Gecesi’nde gördüğü meleklerin tesbihlerine değinerek bu önemli konuyu aktarmıştır. O, Peygamber Efendimiz’in anlattığı tesbihleri şu şekilde ifade eder: "O en yüce Rabbimi tesbih ederim. Mülk ve Melekût’un sahibini tesbih ederiz. İzzet ve ceberût sahibini tesbih ederiz. Hiç ölmeyecek diriyi tesbih ederiz. O mukaddes pâdişahı tesbih ederim ki meleklerin ve Rûh’un Rabbidir. Karla ateşin arasını cem eden Zât’ı tesbih ederiz. O mukaddes pâdişahı tesbih ederiz ki en yüce melek cemaatlerinin Rabbidir, her şeyin Rabbidir ve her şeyin yaratıcısıdır. Nûru yaratan Zât’ı tesbih ederiz. Nihayeti olmayan Zât’ı tesbih ederiz. O mukaddes pâdişahı tesbih ederiz. O kerem sahibi Allâh’ı tesbih ederiz. O büyük Rabbimi tesbih ederim. Azîz ve Kahhâr olan Zât’ı tesbih ederiz. O Büyük ve yüksek Arş’ın Rabbini tesbih ederiz. Sâbit ve dâim olan Zât’ı tesbih ederiz. O en büyük padişahı tesbih ederiz. Kendisini Kendisinden başka kimsenin bilemeyeceği Zât’ı tesbih ederiz."
Cübbeli Ahmet Hoca’nın anlatımlarıyla Göklerde Bulunan Meleklerin Tesbihleri, bu kutsal anlatımdan daha da anlam kazanır. İnsanlar, bu tesbihleri okuyarak, meleklerin yaptığı tesbihlerin sevabının bir misliyle mükâfatlandırıldığını bilirler. Bu, Rabbimize olan saygımızı ve O’na olan bağlılığımızı artırırken, manevi bir huzur ve mutluluk duygusu da sunar.
Cübbeli Ahmet Hoca’nın içinde geçtiği bu başlık, insanlara maneviyatlarını güçlendirme fırsatı sunmaktadır. Göklerdeki meleklerin tesbihlerini anlamak ve onları okumak, Allah’ın yüceliğini, kudretini ve büyüklüğünü hatırlamak için güçlü bir araçtır. Bu tesbihler, insanı dünyevi sıkıntılardan uzaklaştırarak, ruhsal bir derinlik kazandırır ve manevi gelişimimize katkıda bulunur.Tesbihlerin sevabının bir misliyle mükâfatlandırılması, Allah’ın sonsuz lütfunun bir göstergesidir. Bu nedenle, her bir mümin için bu fırsatı değerlendirmek büyük bir önem taşır. Meleklerin yaptığı tesbihleri anlamak ve onları okumak, Allah’a yakınlaşmanın bir yolu ve güzel bir ibadet şeklidir.Bu özel başlık,
Cübbeli Ahmet Hoca’nın içinde geçtiği bir anlatımıyla birleştirerek, Göklerde Bulunan Meleklerin Tesbihleri’ni vurgulamaktadır. Bu tesbihlerin manevi değerini kavramak ve onları okuyarak sevabından yararlanmak, her bir mümin için büyük bir ayrıcalıktır. Allah’ın lütfu ve rahmetiyle donatılmış olan bu fırsatı değerlendirmek, manevi bir yolculukta ilerlememizi sağlayacak ve bizi daha yakın bir ilişkiyle Rabbimize bağlayacaktır.[/SHORT]