Bilgi İçeriği

YILDA BİR KERE DAHÎ OKUNSA BİN KÖLE AZADINA VE BİN MAKBUL HACCA DENK OLACAK TESBİH Hadîs-i şerîfte naklolunduğuna göre: وَفِي الْحَدِيثِ: أَنَّ مُوسَى عَلَيْهِ السَّلَامُ عَبَدَ اللهَ لَيْلَةً حَتَّى أَصْبَحَ فَدَاخَلَهُ مِنْ ذَلِكَ عُجْبٌ فَأَحَبَّ اللَّهُ أَنْ يُرِيَهُ ذَلِكَ فَمَرَّ عَلَى شَاطِئِ الْبَحْرِ وَإِذَا بِضِفْدَع يَقُولُ: «يَا مُوسَى أَعْجَبَتُكَ عِبَادَتُكَ الْبَارِحَةَ وَأَنَا مُنْذُ أَرْبَعِمَائَةِ عَامٍ أُسَبِّحُ اللَّهَ وَأُقَدِّسُهُ»، فَقَالَ: «بِحَقِّ الَّذِي أَنْطَقَكَ مَا تَسْبِيحُكَ؟»، قَالَتْ أَقُولُ: «سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ فِي لُجَجِ الْبِحَارِ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي الْأَرْضِ الْقِفَارِ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ عَلَى رُؤُوسِ الْجِبَالِ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ بِكُلِّ شَفَةٍ وَلِسَانٍ»، ثُمَّ قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ سَبَّحَ لَهُ بِهِ فِي كُلِّ يَوْمٍ مَرَّةً أَوْ فِي كُلِّ شَهْرٍ مَرَّةً أَوْ فِي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً كَتَبَ اللهُ لَهُ كَمَنْ أَعْتَقَ لِلَّهِ أَلْفَ نَسَمَةٍ مِنْ وَلَدِ إِسْمَاعِيلَ أَوْ حَجَّ أَلْفَ حَجَّةٍ مَبْرُورَةٍ.» "Mûsâ (Aleyhisselâm) bir gece sabaha kadar Allâh'a ibadet etti, bundan dolayı kendisini beğe- nince Allâh-u Teʻâlâ ona bir şey göstermek istedi. Bir kere denizin kenarında sahilde yürürken bir kurbağa ona: 'Yâ Mûsâ! Dün geceki ibadetini çok beğendin herhalde, oysa ben dörtyüz senedir Allah'ı tesbîh ve takdîs ediyorum' dedi. Bunun üzerine Mûsâ (Aleyhisselâm): 'Seni konuş- turan Allâh aşkına tesbîhinin ne olduğunu bana söyler misin' deyince o: 'Şöyle zikrediyorum: سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ فِي لُجَجِ الْبِحَارِ ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي الْأَرْضِ الْقِفَارِ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ عَلَى رُؤُوسِ الْجِبَالِ، سُبْحَانَ مَنْ يُسَبِّحُ لَهُ بِكُلِّ شَفَةٍ وَلِسَانٍ.» 'Denizlerin dalgalarında tesbih edilen Zât'ı tesbih ederim, boş arazilerde (çöllerde) bulunan her şeyin Kendisini tesbih ettiği Zât'ı tesbih ederim, dağların tepelerinde Kendisi tesbih edilen Zât'ı tesbih ederim, her dudak ve dil ile tesbih edilen Zât'a tesbih olsun.' dedi. Sonra Nebî şöyle buyurdu: "Her kim bu tesbîh ile günde bir kere yahut ayda bir defa veya senede bir defalığına da olsa Allah'ı tesbih ederse Allâh-u Teʻâlâ ona İsmâ'îl'in neslinden bin köle âzat etmiş, ya da bin makbul hac yapmış kimse kadar sevap yazar." (Sâlih ibni Abdillâh el-Imâd, Büstânü'l-fukarâ ve nüzhetü'l-kurrâ, 1/220; Safûrî, Nüzhetü'l-mecâlis, 1/287)