Ömer Nasûhî Bilmen Hoceefendi ilmihâlinde “böyle bir niyet varsa kişi gün içinde sefere çıkacaktır, seferde de orucunu bozma hakkı yoktur. (Bir insanın başlamış olduğu orucu bozma yetkisi yoktur, bozması o kişi için ruhsat değildir). Dolayısıyla ruhsattan istifâde edebilmek adına geceden niyet etmeme hakkına sahiptir” der.
Bedâyi ve diğer eserlerde ifade ediliyor ki “bu insan oruçla mükellef olduğu dönemde (imsâk atma ânında) mukîmdir, misafir değildir. Dolayısıyla şu anda seferî olmadığından dolayı sefer ruhsatından istifade etme hakkı olmaz” deniliyor. İleride sefere niyet etmiş ki sefer bir eylem, fiil ve icrââttır. Bu icrâât ise mücerret niyetle olmaz illâ ki ihdâs etmek (ortaya koymak) gerekir. Dolayısıyla bu kişinin geceden niyet etme zorunluluğu vardır, “nasıl olsa ben gündüz çıkacağım” deyip de niyet etmeme hakkına sahip değildir.
Bu iki görüşü cem edebilme adına şöyle söylenebilir “Kişinin yarın yola çıkacağı kesinlikle belli. Örneğin; Hac veyâ umre yolculuğu, yurtiçi veyâ yurtdışı seyahati var, uçak bileti alınmış. Ölüm kalım olmadıkça ondan vazgeçme ihtimali yoktur, hasta da olsa gidecektir. Bu gibi durumlarda Ömer Nasûhî Bilmen Hoceefendi’nin fetvâsı ile amel (Sefer durumunda o ruhsattan istifâde edebilmeye yönelik geceden niyet) edebilirsiniz.
Bir de “Yarın öğle vaktinde nasipse çoluk çocuk hususî otomobilimle yola çıkacağım” diyorsunuz. Kastınız, niyetiniz ve hazırlığımız var ama o gün başınız ağrısa “akşam veyâ 1 saat sonra çıkarız” diyebileceğiniz bir konumunuz da var. Böyle bir durumda bedâyi gibilerinin ifadesine göre “siz geceden niyet etmeme hakkına sahip değilsiniz, imsâk ânında seferdeyseniz niyet etmeme yetkisine sahipsiniz” diyebiliriz.
Misafir olması hasebiyle gün içinde niyet etmesi câiz olacaktır. Farz-ı Misal “bir çocuk imsâk vaktinde bulüğ çağına ermemişti; yemedi, içmedi ve imsâk vaktinde buluğ çağına erdi. Niyet edecek olsa bu çocuğun da orucu sahih olacaktır. (O günkü oruçtan mükellef değildir.) Bir bayan imsâk vaktinde aybaşı halindeydi dolayısıyla oruca niyet edemez, oruç tutmaması gerekir. Gün ortasında kaba kuşluk vaktinde temizlendi ve o gün sabahtan beri bir şey yememiş olsa da niyet edemez çünkü başlangıç itibarıyla oruç tutmaya ehil değildi.
Bir gayrimüslim buna örnek getirilebilir. Bir insan Allâh muhafaza imsâk vaktinde gayrimüslim idi; yemedi ve içmedi. Bu kişi öğle vaktinden önce müslüman olsa o ki “müslüman oldum bir de niyet edip bugünü oruçlu geçireyim” dese ve niyet etse olmaz çünkü oruç bir bütündür. öncesinde bu kişinin oruca liyâkatı yoktu. Misafir olan bir kimsenin öncesinde de oruca liyâkatı olduğu için gündüz vaktinde (kaba kuşluk vaktinde) oruca niyet etmesi o kişinin oruçlu olmasına mânî olmayacaktır, orucunu tutabilir.