Haram aylardan biri olan Receb-i Şerîf ayında, insanların ibadetlerini artırdıkları ve Şa‘bân-ı Şerîf ayının özellikle ikinci yarısında Ramazân-ı Şerîf’e hazırlık amacıyla daha yoğun bir gayret gösterdikleri gözlemlenmektedir. Bu dönemde Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Ashâb’ını uyararak, “Bu Şa‘bân ayı, Receb ve Ramazân arasında insanların gaflete düştüğü bir zaman dilimidir. Oysa Şa‘bân ayı, amellerin ve dua ve ibadetlerin yüceltildiği bir dönemdir…” şeklinde ikaz etmiş ve Ashâb’ının bu mübarek ayı nasıl değerlendirdiğini kontrol etmiştir.
Şa‘bân-ı Şerîf ayı, faziletli bir ay olduğundan içerisinde yapılan salih amellerin sevapları katbekat artar. Bu sebeple bu ayda, başta oruç olmak üzere, nafile ibadetlere ağırlık verilmeli, ihtiyaç sahipleri gözetilmeli ve dinî kurumlar sadaka-i câriye ile desteklenmelidir.
Şa‘bân-ı Şerîf Ayının Faziletli Amelleri arasında, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’e herhangi bir vesileyle 70.000 kez salavât-ı şerîfe okumak müstehab görülmüştür. En güzeli ise şu şekildedir:
Duanın Okunuşu
(Ey Allâh! Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât ve selâm eyle)
Şa‘bân-ı Şerîf ayının her on gününde özel zikirler yapmak da müstehaptır. İlk on gününde her gün 100 defa
Duanın Okunuşu
(Yâ Latîf! – Ey kullarına karşı lütufkâr olan), ikinci on gününde her gün yüz kere “يَا عَزِيزُ” (Yâ Azîz! – Ey hiç mağlup olmayacak yegâne güç sahibi), üçüncü on gününde her gün 100 kere
Duanın Okunuşu
(Yâ Rezzâk! – Ey bolca rızık ihsân eden) diye zikredilir.
Bu zikirlerin her birinde 100 sonunda şu duâ okunursa, yapan kişinin isteğinin gerçekleşmesi konusunda Allâh-u Teâlâ yardım eder:
“Ey Allâh! Lütfu tam olan! Ey lütufları gizli olan! Gizli olan lütfunla beni tamamla. İzzetinin perdeleri altında, bana, aileme ve mü’minlere rahmet eyle.”
Peygamber Efendimiz’in Şa‘bân Ayı Orucuna Verdiği Önem
Üsâme ibnü Zeyd (Radıyallâhu Anhümâ) şöyle anlatmıştır: “Bir kere ben: ‘Yâ Rasûlellâh! Şa‘bân ayında oruç tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim.’ dediğimde: ‘O, Receb ve Ramazan arasında kalmış büyük bir aydır ki insanlar ondan gafil olurlar. O, amellerin âlemlerin Rabbinin huzuruna yükseltildiği bir aydır. Ben de amelimin oruçlu iken yükseltilmesini seviyorum (bu yüzden bu ayda çok oruç tutuyorum)’ buyurmuştur.”
Bu hadis-i şeriften anlaşıldığı üzere, insanlar haram aylardan olan Receb-i Şerîf orucuna önem verirlerdi; ancak Şa‘bân-ı Şerîf orucunun kıymetini pek bilmezlerdi. Bu sebeple Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Şa‘bân orucunu sünnet olarak teşri etti.
Enes ibnü Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir oruca başladığı zaman o kadar devam ederdi ki artık biz: ‘Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu sene oruç açmaya niyetli değil.’ derdik. Bir de orucu açtığı zaman, bir daha tutmazdı, tâ ki biz: ‘Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu sene oruç tutmaya niyetli değil.’ derdik. Oruçlar içerisinde en çok Şa‘bân orucunu severdi.”
Yine Enes (Radıyallâhu Anh)’tan rivâyet edildiğine göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’e: “Ramazan’dan sonra hangi oruç daha üstündür?” diye sorulduğunda, “Ramazan’a hürmeten Şa‘bân orucudur.” buyurdu. “Hangi sadaka daha üstündür?” diye sorulunca da, “Ramazan’daki sadaka.” buyurdu.
Şa‘bân-ı Şerîf Ayında Bir Gün Oruç
Dinî ehemmiyete sahip gün ve gecelerin faziletlerinin kaydedildiği eserlerde yer alan bir rivayete göre, Şa‘bân-ı Şerîf ayında bir gün oruç tutmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur: “Kim Şa‘bân’dan bir gün oruç tutarsa, Allâh-u Teâlâ onun cesedini cehenneme haram kılar. Cennetlerde Yûsuf (Aleyhisselâm)’a komşu olur. Allâh-u Teâlâ ona Eyyûb ve Dâvûd (Aleyhimesselâm)’ın sevaplarını verir.”
Şa‘bân-ı Şerîf’te Üç Gün Oruç
Şa‘bân-ı Şerîf ayında üç gün oruç tutmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur: “Şa‘bân, cehennemden bir kalkandır. Bana kavuşmak isteyen üç gün de olsa onda oruç tutsun.”
Şa‘bân-ı Şerîf Ayı’nın İlk ve Son Perşembe Oruçları
Ebû Abdillâh el-Hubeyşî (Rahimehullâh)ın rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle vârid olmuştur: “Şa‘bân’ın ilk ve son perşembesini oruçlu geçireni, rahmeti ile cennete girdirmek Allâh Teâlâ üzerine bir hak olur.”
Şa‘bân-ı Şerîf’in Başında, Ortasında ve Sonunda Üç Gün Oruç
“Her kim Şa‘bân’ın başından, ortasından ve sonundan üç gün oruç tutarsa, Allâh-u Teâlâ ona yetmiş peygamber sevabı yazar. Allâh-u Teâlâ’ya yetmiş sene ibâdet etmiş gibi olur. O sene ölürse şehit olarak ölür.”
Şâ‘bân-ı Şerîf’in 27. Gece Namazı
Bu mübarek ayın yirmi yedinci gecesi de Receb-i şerif ve Ramazan-ı Şerifin yirmiyedinci geceleri gibi, ihyası müstehab olan gecelerdendir.
Bu gecede dört rekât namaz kılınır ki; tarifi şöyledir: Her rekâtta, bir Fâtiha’dan sonra bir Zilzâl Sûresi, yirmi beş kere İhlâs Sûresi okunur. Selâmdan sonra secde yapılır ve secde de yedi Fâtiha, birer here İhlâs ve Felâk, Nas sûreleri okunur. Yüzer kere istiğfar, Salevât-ı şerîfe, Ve havkale (Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh) okunur.