Bilgi İçeriği

BEŞ ZİKİRDE BULUNANA BEŞ KABUL DUA SÖZÜ VARDIR Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur: مَا سَبِّحْتُ وَلَا سَبَّحَ الْأَنْبِيَاءُ قَبْلِي بِأَفْضَلَ مِنْ سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ.» "Ne ben ne de benden önceki peygamberler: سُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ» (1) 'Allah'ı tesbih ederim, Allâh'a hamdolsun, Allâh'dan başka ilah yoktur ve Allâh en büyük- tür' (zikrin)den daha fazîletli bir tesbihte bulunmamıştır. Her kim bunu beş kere söylerse Al- lâh-u Teâlâ ona beş istek (hakkı) verir ki bunlar da: «اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي وَعَافِنِي وَارْزُقْنِي وَأَرْشِدْنِي.» (2) 'Ey Allâh! Beni affet, bana rahmet et, bana âfiyet ver, bana rızık ver ve beni doğru yola ir- şad et' (dualarıdır)." (Salih ibni Abdillah el-Imåd, Büstünü'l-fukarā ve nüzhetü'l-kurrā, 1/258; Ali el-Müttaki, Kenzü'l-'ummâl, по:2015) Buna benzer bir rivayet de Sa'd (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir. عَنْ سَعْدٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : جَاءَ أَعْرَابِيٌّ إِلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: «عَلِّمْنِي كَلَامًا أَقُولُهُ»، قَالَ: «قُلْ: لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، اللَّهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا، سُبْحَانَ اللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ، لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ»، قَالَ: «فَهَؤُلَاءِ لِرَبِّي فَمَا لِي؟»، قَالَ: «قُلْ: اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي وَاهْدِنِي وَارْزُقْنِي.» "Şöyle ki çölden bir zat Rasûlüllâhe gelerek: 'Bana bir söz öğret de (Rabbimi zikretmek için) onu söyleyeyim' deyince: '(Rabbini zikretmek için): 3) إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، اللَّهُ أَكْبَرُ كَبِيرًا، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيرًا، سُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ «لَا الْعَالَمِينَ، لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ.» 'Allâh-u Teʻâlâ'dan başka hiçbir ilâh yoktur, O tektir; hiçbir ortağı yoktur, Allâh-u Teâlâ'yı son derece tekbîr ederiz. Allâh-u Teʻâlâ'ya çokça hamdederiz. Âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Teâlâ'yı tesbih ederiz, Azîz ve Hakîm olan Allâh-u Teʻâlâ'nın yardımı olmadan hiçbir günahtan dönüş, hiçbir ibadete de kuvvet yoktur' (zikirlerini) söyle buyurdu. Bunun üzerine o zat: 'Bunlar Rabbim için, ya kendim için (ne dua edeyim)?" dediğinde Rasûlül- lâh: '(Bu zikri yaptıktan sonra sana kabul olunacak dua hakkı verilir, o zaman da): «اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَارْحَمْنِي وَاهْدِنِي وَارْزُقْنِي.» (4) 'Ey Allâh! Beni affet, bana rahmet et, beni hidâyet et ve bana rızık ver' (diye duada bulun)' buyurdu." (Müslim, no:2696, 4/2072)