Bir insan keyfî olarak da seferde iken bir müctehidi taklit edebilir ancak taklit edeceği mezhebin o konuya dâir yapılması gerekli olan şeylerini bilmesi gerekir. Bu doğru bir şey değildir, taklit meşrûdur olabilir. Bunu şehevî arzular doğrultusunda, ruhsatları elde edebilmek, ruhsatlara tâbî olma yoluyla yapmamak gerekir. Bir ihtiyaç söz konusu olursa telfîke düşmemek kaydıyla bu olabilir. Böyle bir şey yoksa herkes iltizâm ettiği, bilmiş olduğu mezhebi doğrultusunda hareket etsin. Bilmediği bir fıkha göre hareket etmek kişinin hatâ yapmasına sebebiyet verecektir. Böyle bir durumda Hanefî olan bir kimse cumâ saatinde tam cuma namazı kılınırken abdesti bozulduysa çıkıp abdestini alacak. Geldiğinde cumâ namâzı kaçtıysa da problem değil, mesûl değildir. Öğle namazını kılacaktır. Bu durum bayram namazı gibi halefi olmayan bir namâz olursa o zaman teyemmüm alınmalıdır. Cenâze namazında sizde velisi değilseniz “teyemmül al ve cenâze namazını kıl” denir.