Bilgi İçeriği
Anında Kabul Olacak Makbul Bir Dua, hayatımızın her anında dualarımızın kabulü için aradığımız bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Allah’a samimi bir kalple ve niyetle yapılan dualar, makbul dualar olarak kabul edilir.[myalert]«اللَّهُمَّ أَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْم الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ، بِاسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إِلهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ، بِاسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ بِاسْمِكَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى بِاسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الْحَيُّ الَّذِي لَا يَمُوتُ، اَلْأَحَدُ ذُو الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ، ذُو الْحَوْلِ بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، الْقَدِيمُ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ، بِاسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إله إلا هُوَ الْأَوَّلُ وَالأخرُ الْمَلِكُ الْحَقُّ لا إله إلا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الكريم، ذُو الْمَعَارِج وَالْقُوَى ِبعِزّ اسْمِكَ الَّذِي تُنْشِرُ بِهِ الْمَوْتَى وَتُحْيِي بِهِ الْأَرْضَ وَتُنْبِتُ بِهِ الشَّجَرَ، وَتُرْسِلُ بِهِ الْمَطَرَ، وَتَقُومُ بِهِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ، بعزّ اسْمِكَ الَّذِي لا إله إلا هو الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ، لَا يَمَسُّ اسْمَ اللَّهِ نَصَبٌ وَلَا لَغْوٌ لِتَعالِي عِلْم اللَّهِ وَلِاقْتِرَابِ عِلْمِهِ وَلِثَبَاتِ اسْمِهِ، الله الذي لا إله إلا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى، الَّذِي هَذِهِ الْأَسْمَاءُ مِنْهُ وَهُوَ مِنْهَا، الَّذِي لَا يُدْرَكُ وَلَا يُنَالُ وَلَا يُحْصى، اِسْتَجِبْ لِدُعَائِي وَقُلْ لَهُ يَا اللَّهُ كُنْ فَيَكُونُ.»[/myalert][myalert1]Allâhümme es'elüke bismik. Allâhullezi lâ ilâhe illa hüvel hayyül kayyumu la te'huzuhu sinetün ve la nevm. El aliyyül azîm. Bismik. Allâhullezi lâ ilâhe illa hüvel melikul kuddususselamul mu'minul muheyminul azizul cebbar. Bismik. Allahullezi lâ ilâhe illa hüve alimul ğaybi veşşehadeti hüverrahmanürrahîm. Bismik. Allahullezi lâ ilâhe illa hüvel haligul bariul musavviru lehül esmâul husnâ. Bismik. Allahullezi lâ ilâhe illa hüve nûrussemavati vel ardil hayyüllezi lâ yemût. El ehadu zuddavli lâ ilâhe illa hüve ve ileyhil masîr. Zül havli bedîussemavati vel ard. El kadîmu zül celali vel ikram. Bismik. Allahullezi lâ ilâhe illa hüvel evvelu vel âhirul melikul hakku lâ ilâhe illa hüve rabbul arşil kerîm. Zül mearici vel kuvâ. Bi izzismikellezi tunşiru bihil mevtâ. Ve tuhyî bihil ard. Ve tunbitu bihişşecer. Ve tursilu bihil medar. Ve tekûmu bihissemavatu vel ard. Bi izzismikellezi lâ ilâhe illa hüvel melikul kuddus. La yemessusmellahi nesabun ve la lağvun liteâlî ilmillahi ve liktirabi ilmihi ve lisebâtismih. Allahullezi lâ ilâhe illa hüve lehul esmaul husnâ. Ellezi hâzihil esmau minhu ve hüve minha. Ellezi la yudraku ve la yunalu ve la yuhsâ. İstecib liduânî ve gul lehu ya Allah kun feyekûn.[/myalert1][myalert2]"Ey Allâh! Ben Senden 'O Allâh ki Ken- disinden başka hiçbir ilâh yoktur. Hayy ve Kayyûm'dur, ne uyku öncesi ne de uykunun ken- disi O'nu yakalayamaz, O Aliyy ve Azîm'dir' isimlerinin hürmetine isterim. Yine Senden 'O Allâh ki Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur ve (O) Melik, Kuddûs, Selâm, Mümin, Müheymin, Azîz ve Cebbâr(dır)' isim- lerinin hürmetine istekte bulunuyorum. Yine Senden 'O Allâh ki Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. Gizli-âşikâr her şeyi bilendir. O Rahmân'dır, Rahîm'dir' isimlerinin hür- metine isterim. Yine Senden ‘O Allâh ki Kendi- sinden başka hiçbir ilâh yoktur.(O) Hâlik (yara- tan), Bârî, Musavvir ve esmâ-i hüsnâ Kendisine âit olandır' isimlerinin hürmetine isterim. Yine Senden 'O Allâh ki Kendisinden baş- ka hiçbir ilâh yoktur. Göklerin, yerlerin nûrudur, hiç ölmeyecek diridir, Ehad'dir, in âm sahibidir. (O Yüce Rabb ki) Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır ve dönüş ancak Kendisine olan- dır, kuvvet sahibidir, göklerin ve yerin eşsiz ya- ratıcısıdır, Kadîm (ve Ezelî)dir, Celâl ve İkrâm sahibidir' isimlerinin hürmetine isterim. Yine Senden 'O Allâh ki Kendisinden baş- ka hiçbir ilâh yoktur. Evvel'dir ve Âhir'dir, Me- lik'dir ve Hakk'dır. Keremli Arş'ın Rabbi'nden başka hiçbir ilâh yoktur, (meleklerin Arş'a) yük- seliş basamaklarının ve bütün kuvvetlerin sahi- bidir' isimlerinin hürmetine isterim. Ben yine Senden, ölüleri kendisiyle diriltti- ğin, toprakları kendisiyle ihyâ ettiğin, ağaçları kendisiyle yetiştirdiğin, yağmurları kendisiyle gönderdiğin ve gökler ile yerin kendisiyle käim olduğu o yüce isminin izzeti bahşına isterim. Yine Senden 'O Allâh ki Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur, o Melik ve Kuddûs'tür' isim- lerinin izzetinin (ululuğunun) hakkı için isterim. Allâh'ın ismine (de Yüce Zâtı'na da) ne bir yorgunluk ne de bir fuzûlîlik dokunamaz. Çünkü Allâh-u Te'âlâ'nın ilmi çok yücedir, O'nun ilmi her şeye çok yakındır ve O'nun ismi kaybolmayacak tek sâbittir. O Allâh ki Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur, en güzel isimler sadece O'na aittir. O Zat ki bu (en güzel) isimler O'ndan ayrıl- maz, O da onlardan ayrılacak değildir. O Zat ki idrak edilebilecek, ulaşılabilecek, sayılabilecek ve kavranılabilecek bir şey değildir. Ey Allâh! Bu duâmı kabul et ve istediğim şey için 'Ol' de ki hemen oluversin. Ey Allâh! Sen kulun ve Rasûlün olan Muhammed'e kullarının tamamı içerisinde herhangi birine yapmış olduğun salâtların en fazîletlisi ile salât eyle. Âmîn!" (Hafiz Muhammed ibni Abdurrahmân en-Nümeyrî, el-l'lâm bi fazli's-salâti ale 'n-Nebiyyi ve 's-selâm, no:193, sh:104-105)[/myalert2]DUANIN GÖRSELLERİ:[meta_gallery_carousel] [myalert3]https://cubbeliden.blogspot.com/[/myalert3]
SALAT-U SELÂM OKUMANIN MÂNASI VE EDEPLERİ
Salât-ü Selâm Okunarak ve Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Aracı Kılınarak Yapılan Şu Duâ Asla Reddolunmaz Tebe'i tâbi'în hazarâtından (sahâbeyi gö- renleri görme şerefine erenlerden) Kays ibni'l- Haccâc (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır:قَالَ قَيْسُ بْنُ الْحَجَّاجِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ: «فَكُنْتُ أَسْأَلُهُ (يَعْنِي الْحَنَشَ أَنْ يُعَلِّمَنِيهِ فَيَقُولُ: أَنْتَ صَغِيرٌ، قَالَ: فَمَا عَلَّمَنِيهِ حَتَّى كَانَ قَرِيبًا مِنْ خُرُوجِنَا مِنْ إِفْرِيقِيَّةَ، إِذَا أَرَادَ الدَّاعِي بِهِ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ رَكَعَ رَكْعَتَيْنِ فَأَتَمَّهُمَا ثُمَّ يَقُولُ: اللَّهُمَّ أَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ اللَّهُ الَّذِي لا إلهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ، الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ، باسْمِكَ الله الَّذِي لا إله إلا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزيزُ الْجَبَّارُ، باسْمِكَ اللهُ الَّذِي لَا إِلهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ، بِاسْمِكَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى بِاسْمِكَ؛اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الْحَيُّ الَّذِي لَا يَمُوتُ، اَلْأَحَدُ ذُو الطَّوْلِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ، ذُو الْحَوْلِ بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الْقَدِيمُ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ، بِاسْمِكَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ الْمَلِكُ الْحَقُّ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ، ذُو الْمَعَارِجِ وَالْقُوَى بِعِزَّ اسْمِكَ الَّذِي تُنْشِرُ بِهِ الْمَوْتَى، وَتُحْيِي بِهِ الْأَرْضَ، وَتُنْبِتُ بِهِ الشَّجَرَ، وَتُرْسِلُ بِهِ الْمَطَرَ، وَتَقُومُ بِهِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ بِعِزّ اسْمِكَ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ، لَا يَمَرُّ اسْمَ اللهِ نَصَبٌ وَلَا لَغْوٌ لِتَعالِى عِلْمِ اللهِ وَلِاقْتِرَابِ عِلْمِهِ وَلِثَبَاتِ اسْمِهِ اللهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى الَّذِي هَذِهِ الْأَسْمَاءُ مِنْهُ وَهُوَ مِنْهَا، الَّذِي لَا يُدْرَكُ وَلا يُنَالُ وَلَا يُحْضى، اِسْتَجِبْ لِدُعَائِي وَقُلْ لَهُ يَا اللَّهُ كُنْ فَيَكُونُ، ثُمَّ تَبْدَأُ الصَّلَاةَ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِأَنْ تُصَلِّي عَلَى مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَرَسُولِكَ أَفْضَلَ مَا صَلَّيْتَ عَلَى أَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ أَجْمَعِينَ. أَمِينَ.»"(Şu an kabr-i şerîfi Tunus'ta bulunan ve Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) gibi birçok sahâbî ile birlikte bulunmuş olması hasebiyle tâbiîn hazarâtının ulularından olan, uykusu geldiğinde yüzüne su serpip uykusunu kaçırarak sabahlara kadar ibâdet eden, yorulduğu zaman Mushaf'a bakarak dinlenen ve hiçbir fakiri yedirmeden kapısından çevirmeyen) Hanş ibni Abdillâh (Radıyallahu Anh) bir duâ yapardı. Bu zat onu Abdullah ibni Abbâs (Radıyallahu Anhümanın kendisine öğrettiğini söylerdi. Ben ondan bu duâyı bana öğretmesini çok istedim- se de 'Sen daha küçüksün' diyerek tehir eder- di. Böylece uzun bir zaman geçtikten sonra Afrika'ya (Tunus'a) yolculuk yapacağımıza ya- kın bir vakitte bana bunu öğretti ve: 'Bu duâyı yapmak isteyen yeni bir abdest alır ve abdestini güzel (sünnete uygun şekilde) yapar, sonra iki rekât hâcet namazı kılar ve o iki rekâtı (tâdil-i erkâna riâyet ederek) tamamlar. Sonra zikredilecek duâyı okur, en sonunda ise Nebî (Sallallahu Aleyhi ve sellem) Efendimiz'e salât ederek duâsını bitirir' dedi."[SHORT] İslam dininde dua etmek, Cenab-ı Allah’a yakınlık ve manevi huzur elde etmek için çok önemli bir ibadettir. Duaların kabulü için birçok istek duası mevcuttur. Bu duaların kabul edilmesi için, Allah’a samimi bir kalple ve niyetle dua edilmesi gerekmektedir. Makbul dua, duaların kabul edilmesi için en önemli faktördür. Allah, her zaman dualarımızı duyar ve dualarımızı kabul eder. Ancak, dualarımızın kabul edilmesi için dua esnasında kalpten gelen samimi niyetler önemlidir. İstek duaları, Cenab-ı Allah’tan her türlü dileğin kabul edilmesini istediğimiz dualardır. Tevbe duası ise, günahlarımızdan pişmanlık duyarak Allah’tan af dilemek için yapılan dualardır. Niyet duası ise, ibadetlerimizde Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan dualardır. Salavat-ı şerifeler, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) selam göndermek ve dualarımızın kabul edilmesi için çok etkili dualardır. Hacet duası, istek ve ihtiyaçlarımızı Cenab-ı Allah’tan talep etmek için yapılan dualardır. İlahi merhamet, Esmaül Hüsna gibi Allah’ın güzel isimleri ve Kur’an-ı Kerim’den ayetler de dualarımızın kabulü için kullanılan unsurlardır. Namaz, zikir ve ibadetler de Allah’a yakın olmak ve dualarımızın kabulü için çok önemlidir. Sabır duası, affedicilik duası, şükür duası ve yardım duası gibi dualar ise, farklı amaçlar için yapılan etkili dualardır. Bu dualarla birlikte, gönül huzuru ve manevi bir dinginlik de elde edebilirsiniz. Dua edenlerin duası, yani duaların toplu olması ve birbirimiz için dua etmemiz de önemlidir. Çünkü Cenab-ı Allah, duaların toplu olduğu ortamlarda daha fazla rahmet ve merhamet gösterir. Sonuç olarak, dualarımızın kabul edilmesi için Allah’a samimi bir kalple ve niyetle dua etmek önemlidir. Makbul dua, kalpten gelen samimi niyetlerle yapılan dualardır. İstek duaları, Tevbe duası, Niyet duası, Salavat-ı şerifeler, Hacet duası gibi duaların yanı sıra Sabır duası, affedicilik duası, şükür duası ve yardım duası gibi dualarla birlikte Allah’a yakın olmak ve manevi huzur elde etmek mümkündür. Dualarımızın kabulü için toplu dua etmek de önemlidir.[/SHORT][SHORT]Anında Kabul Olacak Makbul Bir Dua, hayatımızın her anında dualarımızın kabulü için aradığımız bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Allah’a samimi bir kalple ve niyetle yapılan dualar, makbul dualar olarak kabul edilir. Dualarımızın kabul edilmesi için, kalpten gelen samimi niyetler ve dua esnasında Allah’a olan bağlılığımız çok önemlidir. Anında Kabul Olacak Makbul Bir Dua arayışımızda, Tevbe duası, Hacet duası, Salavat-ı şerifeler, Sabır duası, affedicilik duası, şükür duası ve yardım duası gibi dualar çok etkilidir. İsteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı Cenab-ı Allah’a iletirken, dualarımızı zikir, namaz ve ibadetlerle desteklemek de dualarımızın kabulü için çok önemlidir. Anında Kabul Olacak Makbul Bir Dua arayışında, Esmaül Hüsna gibi Allah’ın güzel isimleri ve Kur’an-ı Kerim’den ayetler de dualarımızın kabulü için kullanılan unsurlar arasındadır. Dualarımızın toplu olduğu ortamlarda ise, Allah’ın rahmeti ve merhameti daha fazla olur. Bu sebeple, dua edenlerin duası da kabul edilir. Sonuç olarak, Anında Kabul Olacak Makbul Bir Dua arayışımızda, samimi niyetlerimiz ve dualarımızın yanı sıra Tevbe duası, Hacet duası, Salavat-ı şerifeler, Sabır duası, affedicilik duası, şükür duası ve yardım duası gibi duaların yanı sıra Esmaül Hüsna gibi Allah’ın güzel isimleri ve Kur’an-ı Kerim’den ayetler de etkili unsurlardır. Dualarımızın kabulü için, Allah’a samimi bir kalple ve niyetle dua etmek ve ibadetlerimizi desteklemek de çok önemlidir.[/SHORT]